Ana sayfa
         
     
Rapor - Makale > Patent > Fikir Ürünü Sahipliğinin Temel Yapısı:

M. Kaan DERİCİOĞLU
Ankara Patent Bürosu Ltd. Şti. Müdürü
kaan.dericioglu@ankarapatent.com
Ankara, 2003

Fikir Ürünü

Fikir ürünleri, bir biçim kazandırılarak ifade edilmiş fikirler anlamındadır.

Korunabilir fikir ürünleri, biçimlenme şekillerine göre adlandırılır:

  • eserler;
  • buluşlar;
  • endüstriyel tasarımlar;
  • entegre devre topografyaları;
  • markalar;
  • coğrafi işaretler;
  • ticaret unvanları, işletme adları; 
  • internet alan adları;

vb.

Fikir Ürünü Sahibi

Eser, buluş, endüstriyel tasarım, marka, coğrafi işaret, vb. fikir ürünlerini oluşturan kişi ya da kişiler, "fikir ürünü sahibi" olarak belirtilir.

Fikir Ürünü Sahibinin Hakları

Fikir ürünü üretenler ile üretmeyenler arasında bir denge kurulması ve üretenlerin özendirilmesi, fikir ürünü üretenleri korumak yoluyla olmuş ve fikir ürünleri sahiplerine  fikir ürününün kullanımına ilişkin tanınacak özel hak ve yetkiler ile sağlanmıştır. Fikir ürünleri korumasının tarihsel gelişimi bu kanıyı doğrulamaktadır.

Fikir ürünü sahibinin fikir ürününe ilişkin  manevi ve ekonomik (malî) hakları, fikir ürününün oluşması ile birlikte doğar. Bu haklar; fikir ürününün topluma sunulması, hak sahibi olarak belirtilme, fikir ürününde değişiklik yapılmasını önleme gibi manevi haklar ile fikir ürününden ekonomik olarak yararlanma amaçlı ekonomik (malî) haklardır. Manevi haklar devir edilemez iken, ekonomik (malî)  haklar devir edilebilir, kiraya ya da ödünç verilebilir.

Korunabilir Fikir Ürünleri

Fikirler değil,fikir ürünleri korunmaktadır. Bir biçim kazandırılmamış, bir ürün şeklinde ifade edilmemiş fikirler için herhangi bir yasal koruma söz konusu değildir.

Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması eki Ticaretle Bağlantılı Fikri Haklar Anlaşması'nın (TRIPS) 9/2 maddesindeki hükümden; "Koruma; fikirleri, usulleri, işletme yöntemlerini ya da buna benzer matematiksel kavramları değil, İFADELERİ kapsayacaktır." yorumu yapılabilir.

İfade Edilmek
İfade Edilmek'
ten amaçlanan, fikir ürününün biçim kazandırılarak oluşturulmasıdır.

Korumanın başlaması için fikir ürününün oluşması ön koşuldur. Henüz yazılmamış bir roman, tamamlanmamış bir buluş, görsel anlatımı oluşmamış bir endüstriyel tasarım, tescil başvurusu yapılmamış ya da henüz kullanılmamış bir marka  için koruma başlamamıştır.

Örneğin, "bir yağlı boya resim yapacağım ve bu resimde şunlar, şunlar, ...  yer alacak, şu renkleri kullanacağım" ya da "sabah güneş doğarken Nemrut Dağı'ndaki heykellerin resmini yapacağım", "bir TV dizisi düşünüyorum. Bu dizide ........ romanının kahramanları ele alınacak, kişilikleri vurgulanarak romanda biçimlenen yaşantıları canlandırılacak", "bir ekranda aynı anda iki ayrı yayını izleyebilecek televizyon yapacağım"  ifade edilmemiş, biçim kazandırılmamış fikirlerdir. 

İfade edilmemiş fikirlerin korunması,  ancak bu fikirlerin açıklanmaması durumunda söz konusu olabilir.

Fikir Ürünü Korunmasının Ön Koşulu

"İfade Edilmek" ya da  "Biçim Kazandırmak"  olarak açıklayabileceğimiz fikir ürünü korunmasının ön koşulu; sınai haklarla ilgili yasal düzenlemelerde,

  • "uygulanabilmeyi sağlayacak nitelikte açıklık ve yeterlilik",
  • "ayırt edici niteliğe sahip olmak",
  • "belirgin bir farklılık olması",
  • "ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla"

ifadeleriyle tanımlanmaktadır.

İfade edilmek ön koşulu, buluşların patent ya da faydalı model belgesi verilerek korunmasına ilişkin düzenlemede, "Tarifnamenin Açıklığı" başlıklı Madde 46'da "Tarifname, buluş konusunun ilgili olduğu teknik alanda uzman olan bir kişi tarafından buluşun uygulanabilmesini sağlayacak nitelikte açık ve yeterli yazılır" olarak belirtilmiştir. "buluşun uygulanabilmesini sağlayacak nitelikte açık ve yeterli"  açıklanmayan ya da ifade edilmeyen bir buluş korunmayacaktır.

554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında  Kanun Hükmünde Kararname'nin 5 inci maddesinde "yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımlar belge verilerek korunur"  hükmü, koruma koşulu olarak "yenilik" ile birlikte "ayırt edici niteliği" de belirtmiş ve 7 inci maddede, "ayırt edici niteliğe sahip olmak" koşulunu,  "tasarımın bilgilenmiş  kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile herhangi bir tasarımın kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık olması" şeklinde tanımlamıştır. Bu durumda, "ayırt edici nitelik" ve "belirgin bir farklılık" koşullarını sağlayacak şekilde ifade edilmeyen endüstriyel tasarımlar korunmayacaktır. Bazı fikir ürünlerinin birden çok yasal düzenlemeden ve farklı ön koşullarla korunduğu değerlendirilmelidir.

556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin Markanın İçereceği İşaretler başlıklı 5 inci maddesindeki "ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla" hükmüne göre, önceki markalardan ya da ticaret sırasında kullanılan bir başka işaretten ayırt edilebilir olacak şekilde ifade edilmeyen işaretler marka olarak korunmayacaktır.

Fikir Ürünleri Korumasının Yorumu

Bilim, edebiyat, sanat eserlerinde, eser sahibinin manevi ve ekonomik (malî) hakları,  korumanın yasal tanımını vermektedir.

Bu tanım, fikir ürünlerinin sahipleri için, fikir ürünlerinden;

  • diğer kişilerin yararlanmasına izin verme ve
  • izinsiz yararlanılmasını önleme

olarak yorumlanmaktadır.

Örneğin, roman, şiir, senaryo, beste, bilgisayar yazılımı, vb., hangi biçimde olursa olsun bir eserin topluma sunulması, eser sahibinin yazılı iznini gerektirir. Eser sahibi izin vermediği sürece eser topluma sunulamaz.  İzinsiz olarak topluma sunulan bir eserin sahibi, önleme hakkını kullanmak için tek yol olan yasal yollara başvurabilir.

Fikir Ürünü Sahipliği

"İnsan > Akıl > Fikir" - "Ürün > Sahip > Hak"  şeklinde iki aşamalı olarak örneklenen temel yapının  birinci aşamasındaki "insan ve  akıl",  başlangıcı belirlemektedir. Düşünce yetisine sahip insanın; belleği,  deneyimi ve  yaratıcılığı ile fikirleri oluşturmasına rağmen, yasal koruma düzeninde fikirlerin oluşturulması koruma için yeterli kabul edilmemektedir. Yasal korumanın ölçütü olan, temel yapının ikinci aşamasındaki korunabilirlik,  biçimlenme sonucu üretilen ürün ile başlamaktadır. Yasal koruma, fikir ürününü üreten kişiye, üçüncü kişilere izin verilmesi ve izinsiz kullanımın önlenmesi şeklindeki fikir haklarını tanımaktadır.

Temel Yapının Fikir Ürününe Uygulanması

Ürün, sahip ve hak kavramları fikir ürünlerine uygulandığında, yapı; "Fikir Ürünü", "Fikir Ürünü Sahibi",  "Fikir Ürünü Sahibinin Hakları" olarak şekillenmektedir. 

Fikir ürünü sahipliğinin temel yapısı, ilgili yasal düzenlemelerde aşağıdaki gibi yer almaktadır:

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda;
Eser (Madde 1),
Eser Sahibi (Madde 8),
Eser Sahibinin Hakları (Madde 13).

551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'de;
Patent Verilerek Korunacak Buluşlar (Madde 5),
Buluş Sahibi (Madde 8)
Patent İsteme Hakkı (Madde 11),
Buluşu Yapanın Belirtilmesi (Madde 15),
Tam ve Kısmi Hak Talebinde Bedel (Madde 22-23).

554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında  Kanun Hükmünde Kararname'de;
Tasarım (Madde 3),
Tasarımcı (Madde 13),
Hak Sahipliği ve Bedel (Madde 13 -14),
Tasarımcı Olarak Belirtilme Hakkı (Madde 18 ve 25),

556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'de;
Marka (Madde 2),
Marka sahibi ve Marka Tescilinden Doğan Haklar (Madde 9).  

Gerçek Hak Sahibi

Eserin, buluşun, tasarımın gerçek sahibi, o fikir ürününü oluşturan kişidir. Bütün fikir ürünleri üzerindeki fikri hak ise, doğal olarak fikir ürünlerini oluşturan kişiye ilişkindir.

Manevi Haklar

Yalnız gerçek fikir ürünü sahibi tarafından kullanılabilen hak türü "Manevi Hak" olarak adlandırılır.

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda, manevi haklar aşağıdaki gibi sayılmış ve tanımlanmıştır:

  • Topluma Sunma Hakkı
  • Adın Belirtilmesi Hakkı
  • Eserde Değişiklik Yapılmasını Yasaklama Hakkı
  • Eser Sahibinin Zilyed ve Malike Karşı Hakları.

   (Eser sahibi ile eseri elinde bulunduran arasındaki ilişki)

551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 15 inci maddesindeki

"Buluşu Yapanın Belirtilmesi" ve 

554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında  Kanun Hükmünde Kararname'nin 18 inci maddesindeki "Tasarımcı Olarak Belirtilme Hakkı",

manevi hakları belirtmektedir.

Manevi Haklar Devir Edilemez

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Madde 14 ve 16'da düzenlenen manevi haklarla ilgili hükümlerde "Bu haktan sözleşme ile vazgeçmek hükümsüzdür" ifadesi, eserle ilgili manevi hakların devir edilemeyeceğini belirlemiştir.

Ekonomik (Malî) Haklar

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda ekonomik haklar;

İşlenme Hakkı
Çoğaltma Hakkı
Yayma Hakkı
Temsil Hakkı
İşaret, ses, görüntü iletimine yarayan araçlarla kamuya iletim hakkı

olarak belirtilmiştir.

Ekonomik Hakların Devir Edilebilirliği

Manevi hak sahibi ile ekonomik hak sahibi aynı kişi de olabilir.

Eser sahibi, buluşu yapan, tasarımcı, fikir ürününden ekonomik olarak yararlanılmasını bir başka gerçek ya da tüzel kişiye verebilir.

Fikir ürünü olarak belirtilen eserlerde, manevi hak sahibi eser sahibi, ekonomik hak sahibi ise yayıncı olarak örneklenmiştir. Örneğin, bir romanı yazan eser sahibi, yazdığı romanın çoğaltma ve yayma haklarını bir yayıncıya bir sözleşme ile devir edebilir. Bu durumda eseri yayınlayan yayıncının, eser üzerinde çoğaltma ve yayma hakları oluşur. Bu olayda, ekonomik haklardan işlenme ve temsil hakları saklıdır, yayıncıya devir edilmemiştir.  Yayıncı bu hakları kullanamaz.

Hakların Devir ya da Kiralanmasında Yazılı Olmak Koşulu

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Madde 52

"Mali haklara dair sözleşme ve tasarrufların yazılı olması ve konuları olan hakların ayrı ayrı gösterilmesi şarttır",

551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında KHK Madde 86

"Patent başvurusu ve patent üzerinde sağlararası işlemler yazılı şekle tabidir",  

554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında  KHK  Madde 39

"Başvuru ve  tasarım hakkının üzerinde sağlararası işlemler yazılı şekle tabidir."

hükümleri, yazılı olmak koşulunu belirtmektedir.

Uygulanacak yazılı işlemlerin koşulları her üç yasal düzenlemede  belirtilmemiştir. Bir hakkın kullanımına ilişkin tasarruf  (devir, lisans ya da ruhsat) işlemlerinde sözleşmelerin Noterlikte düzenlenmesinde yarar vardır. Noter düzenlemesi, tarafların kimliklerinin ve yetkilerinin doğrulanması açısından yararlıdır. Tarafların, hakların kullanımına ilişkin yapacakları noter düzenlemesi olmayan bir sözleşme taraflar arasında geçerlidir ve tarafları bağlar. Sözleşme sonrasında iki taraf arasında ortaya çıkacak, kimlik ve yetki sorunu somut olaya göre genel hukuk kuralları içinde çözümlenecektir. Bazı yasal düzenlemeler, devir ve lisans haklarının üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesi için, noter düzenlemesi ve sicile kayıt gibi koşullar belirlemiştir.

Devir ve Lisans Arasındaki Fark

Bir hakkın devri, süreye ve koşullara bağımlı olmadığı halde, lisans işlemi, süreye ve koşullara bağımlıdır. Koşullar yerine getirilmediği zaman, lisans işlemi, sözleşmede belirtilen şekilde, sona erer. Marka devir olayında ise, koşullar yerine getirilmediği zaman sözleşmenin geçersizliği, her iki tarafın kabul edeceği yeni bir sözleşme ya da görevli mahkemenin vereceği karar ile sağlanabilir.

Örneğin bir markanın devri için düzenlenen sözleşmenin Türk Patent Enstitüsü'ne verilmesi ve ilgili harcın ödenmesi ile devir marka siciline işlenir. Buluşlar ve endüstriyel tasarımlarda da durum benzerdir.

Devir Bedeli

Devir işleminde devir için bir bedel söz konusu olduğu halde, devir  bedeli devir öncesinde ya da devir işlemi sırasında ödenmemiş ve devir sözleşmesi imzalanarak tamamlanmış ise, sözleşmenin imzalanmış olması devir işleminin gerçekleştiği anlamına gelir. Söz konusu  ödemenin yapılmaması ile ortaya çıkacak anlaşmazlık bedelin ödenmesine ilişkindir. Ödemenin yapılmaması, devir sözleşmesinin geçersizliği sonucunu doğurmaz ve anlaşmazlığın hukuk kuralları içinde çözümlenmesi gerekir.

Markalarda Manevi Hak Durumu

İyi bir marka bulmanın çok zor olduğu günümüzdeki rekabet ortamında, markayı kullanan, markadan ekonomik olarak yararlanan, markanın toplum tarafından tanınmasını sağlayan, gerçek ya da tüzel kişiler gündemdedir. Bir eserin, bir buluşun, bir endüstriyel tasarımın yaratıcısı belirtilirken, fikir ürünü örnekleri arasında yer alan markada, markayı öneren gerçek kişilerden genellikle söz edilmez.

Markalar, harfleri, sayıları, sözcükleri, şekilleri, kişi adlarını, üretilen eşyanın biçimini ve ambalajını içerebilir. (556 sayılı KHK Madde 5) Marka gerek özgün bir yazı biçimini ve gerekse özgün bir şekli, birlikte ya da ayrı içerebilir. Markayı bir başka kişi kullandığı halde, bu yazı ve şekli çizen-tasarlayan eser sahibinin hakları, devam etmektedir. Markaya izinsiz kullanım yoluyla tecavüz oluştuğunda, eser sahibi, eseri üzerindeki haklarına tecavüzün önlenmesi için, markayı kullanan kişilerden bağımsız olarak, dava açabilir.

Fikri Ürünlerinde Koruma Kriterleri

Eserlerin, buluşların, endüstriyel tasarımların, markaların ve diğer fikir ürünlerinin tümü korunacak mıdır? Bu sorunun yanıtı, hiç şüphesiz, "hayır" olacaktır. Fikir ürünlerinin korunması için kriterler belirlenmiş ve bazıları tanımlanmıştır. Örneğin, bir eserin korunması için sahibinin özelliğini taşıması ve yasada sayılan eser türleri kapsamında olması gerekir. Bir başka ifade ile, sınırlı sayıda fikir ürünü için koruma tanınmaktadır.

Bir buluşun korunmasında;  "yenilik, sanayiye uygulanabilirlik ve tekniğin bilinen durumunu aşmak" şeklinde üç kriter vardır. Bu üç kriterin öncesinde, bir soyut kavram olan buluşun olması gerekir.

Endüstriyel Tasarımlarda, tescil için kriterler "yenilik" ve "ayırt edici olmak"; markalarda ise, ayırt edici olmak kriterine ek olarak, "Çizimle Görüntülenebilen" ya da "Benzer Biçimde İfade Edilebilen", "Baskı Yoluyla Yayınlanabilen ve Çoğaltılabilen" kriterleri 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK ile düzenlenmiştir. Bazı ülkelerde marka olarak korunan "ses ve koku markaları"  bu kriterle Türkiye'de korumanın dışında bırakılmıştır.

Fikri Hak

Fikir ürünlerinin yasal korunması "Fikri Haklar" terimi ile ifade edilir. Dünya Fikri Haklar Örgütü (WIPO) fikri hakları iki ana başlık altında değerlendirmektedir. (Bakınız Tablo)

Bilim, Edebiyat ve Sanat Eserleri ile ilgili haklar, ESER SAHİBİNİN HAKLARI;  Buluşlar, Endüstriyel Tasarımlar, Markalar ve Coğrafi İşaretler, vb., ile ilgili haklar SINAİ HAKLAR  olarak yorumlanmaktadır. Eserleri yorumlayan sanatçılar,  ses-görüntü kaydı yapan yapımcılar ve  radyo - televizyon kuruluşlarının eserler ile ilgili hakları ise, ESER SAHIBININ HAKLARI İLE BAĞLANTILI HAKLAR olarak adlandırılmaktadır.

Eser Sahibinin Hakları ile Sınai Haklar arasındaki en belirgin farklılık, sınai haklarda genellikle belgelendirme söz konusu iken, eserlerin doğal korumadan yararlanarak korunmasıdır.

Yeni/Özgün[1] Kavramları

Fikir ürünü sahibinin hakları ile ilgili iki kavram, evrensel boyutu belirten "yeni" ve "özgün" kavramlarıdır.

"Yeni/özgün bir fikir ürünü tasarladım" iddiası ileri sürüldüğü zaman, bu iddia konusu fikir ürününün, herhangi bir ülkede, pazarda satılan ya da fuarda sergilenen ya da herhangi bir ortamda önceden yayınlanan bir başka kişiye ait bir fikir ürünü ile aynı olmaması, bıraktığı genel izlenim olarak, bilinenlerden ayırt edilebilir olması gerekmektedir. Bu koşulun sağlanamaması durumunda, korunabilir bir fikir ürünü söz konusu olmayacaktır.

Türkiye'de ya da başka bir ülkede var olan, bir başkasına ait fikir ürünü artık yeni ve özgün değildir. Yurt dışında var olan fikir ürününü Türkiye'ye ilk kez getirmek, bir başka ifade ile ona sahiplenmek, söz konusu kişilere fikri ürünü koruması sağlayamaz. 

Türk Patent Enstitüsü tarafından yayınlanan Resmi Endüstriyel Tasarımlar Bülteni incelendiğinde, yenilik ve özgünlük kavramının Türkiye'de yeterince bilinmemesi ya da benimsenmemesi nedenleri ile oluşan, kendi tasarımı olmayan ya da yeniliği olmayan tasarımlar için başvuru yapmak yanılgısının onlarca örneği görülebilir. Endüstriyel tasarım tescili için başvuran kişi, başvurusu sırasında "yeni/özgün bir fikir ürünü tasarladım" şeklinde, kendisini bağlayan ve 4128 sayılı yasada bir suç olarak tanımlanan, gerçeğe aykırı bir beyanda bulunmaktadır.

Korunacak Kişiler ve Gasp Olayı

  • Fikir Ürünlerinin Korunması düzeni,
  • yeni bir buluşu yapan;
  • yeni/özgün bir tasarımı tasarlayan;
  • ayırt edici bir işaret olan bir markayı ilk kez düşünen ve ürün ya da hizmette kullanan;
  • özgün bir romanı, bir şiiri yazan; özgün bir besteyi yapan
  • vb.

gerçek kişilerin fikir ürünlerini koruyan, evrensel nitelikli bir düzendir. Bu evrensel nitelikli düzende, hak sahibi olmayan kişilerin haklara sahiplenmelerine karşı önlemler de oluşturulmuştur. Gerçek fikir ürünü sahibi olmadığı halde, kendisini fikir ürünü sahibi olarak ileri süren kişiler "Hakkı Gasp Eden" olarak tanımlanmaktadır.

Doğal Koruma / Belgeli Koruma / Çoklu Yasal Koruma

Koruma, fikrin ifade biçimine göre, değişik yasal düzenlemelerle sağlanmaktadır. Bazı fikir ürünleri bir yasadan ve bazıları birden çok yasadan yararlanarak, belgeli ya da doğal olarak korunmaktadır.

Eserleryalnız Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa göre doğal olarak;

Yeni buluşlar, yalnız Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye göre, patent ya da faydalı model belgeleri ile belgeli olarak korunmaktadır.

Endüstriyel tasarımlar (ürünün iki ya da üç boyutlu görünüşleri) Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Türk Ticaret Kanunu Haksız Rekabet Hükümleri, Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye göre, doğal ve belgeli olarak, çoklu yasal korumadan yararlanmaktadır.

Markalar,  Türk Ticaret Kanunu Haksız Rekabet Hükümleri ile Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye göre, doğal ve belgeli olarak, çoklu yasal korumadan yararlanmaktadır.

Eserler, buluşlar bir yasal düzenlemeden, tasarımlar ve markalar birden çok yasal düzenlemeden korunmakta, buluşlar ise doğal korumadan yararlanamamaktadır.

Fikir Ürünlerinde Koruma Süreleri

Fikir ürünlerinin koruma süreleri, ilgili yasal düzenlemelerle belirlenmiştir.

Eserler, eser sahibinin yaşadığı süre ve eser sahibinin ölümünden sonra 70 Yıl devam eder. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda eser sahibinin hakları ile bağlantılı hak sahipleri için koruma süreleri 70 Yıl olarak belirtilmiştir.

Buluşlarda üç ayrı koruma süresi söz konusudur. İncelemeli Patent 20 Yıl, İncelemesiz Patent 7 Yıl, Faydalı Model Belgesi 10 Yıl korunmaktadır.

Çoklu yasal korumadan yararlanan endüstriyel tasarımlarda koruma, endüstriyel tasarım tescili ile, her beş yılda bir yenileme koşuluyla 25 yıldır. Eser, Marka Tescili, Haksız Rekabet ile sağlanan korumalar, tescilli tasarım korumasından bağımsızdır.

Tescilli markalarda koruma süresi yenilenebilir 10 Yıldır.

Koruma Koşulları

Eserlerdeki doğal koruma olayı, herhangi bir koşula bağlı değildir.

Buluşların korunmasında her yıl ödenmesi gereken bir ücret söz konusudur. Bu ücretin belirli bir süre içinde ödenmemesi buluş üzerindeki patentle sağlanan korumanın sona ermesine yol açar.

Endüstriyel tasarım tescillerinde beş yıllık sürelerde tasarım tescilinin yenilenmesi gerekir. Yenilenmemede ya da yirmi beş yılın bitiminde tescilli koruma sona erer.

Ticaret ve Hizmet markalarında, markanın  her on yılda bir ve süre bitiminden önceki ya da sonraki altı aylık sürelerde yenilenmesi gerekir. Markalarda yenilemeye bağımlı olarak sürekli koruma söz konusudur. Marka tescili sahibi markayı beş yıl kullanmaz ise, tescilli marka mahkeme kararı ile hükümsüz sayılabilir.

Tescilli Korumanın Bitmesinde Doğal Koruma Olayı

Endüstriyel tasarımlar ve markaların birden çok yasal düzenlemeden yararlanarak korunması nedeniyle, yenileme işlemlerinin yapılmaması yalnız tescilli korumanın sona ermesi anlamındadır. Koruma olayı, tasarımlarda fikir ve sanat eseri olarak ilgili hükümlerden ve markalarda, markanın kullanımı devam ediyorsa, haksız rekabet hükümlerinden yararlanarak devam eder.

Yenilenmeyen ya da yirmi beş yılık koruma süresi biten bir endüstriyel tasarım, eser korumasına ilişkin süreler bitmeden, üçüncü bir kişi tarafından izinsiz kullanılamaz.

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu bu konuya bir açıklık getirmiş ve "Krokiler, resimler, maketler, tasarımlar ve benzeri eserlerin endüstriyel model ve resim olarak kullanılması, düşünce ve sanat eserleri olmak sıfatlarını etkilemez" hükmü yasanın 4 üncü maddesinde yer almıştır.

Bu maddede belirtilen "endüstriyel model ve resim", "endüstriyel tasarım" terimini karşılamaktadır. "model" üç boyutlu ve "resim" iki boyutlu tasarımları ifade etmektedir. Sınai Hakların Korunması için Paris Sözleşmesi'nde (1883), endüstriyel tasarımlar yerine "sınai resim ve modeller" terimi kullanılmıştır.

Yanlış Kullanılan Terimler

Telif Hakkı

Hakkı Telif Kanunu (1910), 1952 yılında Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile değiştirilirken bu terime yer verilmemiştir.  Yasada yer alan "Eser, Eser Sahibi ve Eser Sahibinin Hakları" sıralaması değerlendirildiğinde doğru terim "Eser Sahibinin Hakları" olmalıdır.

Fikri Hak - Fikri Haklar

Fikri Hak terimi yabancı dildeki "Intellectual Property" teriminin karşılığıdır. Bu terim, "Eser Sahibinin Hakları" ile "Sınai Hakları" birlikte kapsar.

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile Edebiyat ve Sanat Eserlerinin Korunmasına İlişkin Bern Sözleşmesi  kapsamında tanımlanan eserlerin korunması, fikri haklar değil,  fikri haklar kapsamındaki eser sahibinin hakları'dır. Bazı yazarlar bu terim yerine "eser üzerindeki hak", "eserler üzerindeki haklar" terimlerini kullanmaya başlamışlardır..

Fikri ve Sınai Haklar

Intellectual Property karşılığı fikri haklar olduğu için, bu şekliyle kullanım, fikri haklar kapsamında olan sınai hakların, kapsam dışında gibi algılanmasına yol açmaktadır. Fikir ürünleri olan ve sınai haklar kapsamında değerlendirilen yeni buluşlar ve tasarımlar, fikri hak konusudur.  Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, Fikri ve Sınai Haklar Araştırma ve Uygulama Merkezi yanlış kullanım örnekleridir.  

Fikri Mülkiyet

"Maddi Olmayan Mallar" üzerinde var olan şey, mülkiyet değil bir hak'tır. Mülkiyet "Maddi Mallar" kapsamındaki varlıklar için kullanılır. Bir başka ifade ile, fikir ürünleri "soyut" ve fikir ürünlerinin biçimlendiği eşyalar "somut" varlıklardır.  Fikri Mülkiyet terimi yerine Fikri Haklar terimi, doğru terim olarak kullanılmalıdır.

Fikri Mülkiyet Hakkı

Fikri Mülkiyet terimi gibi, Fikri Mülkiyet Hakkı da yanlış kullanılan bir terimdir.

Patent

Patent, yeni buluşlara verilen belgenin adıdır. Marka, Endüstriyel Tasarım, Coğrafi İşaret, Entegre Devre Topografyaları,  vb. öteki fikir ürünlerini korumak için verilen belgeler patent değildir.

Doğal korumadan yararlanan eserler, bir eser türü kabul edilen bilgisayar yazılımı için patent verilmesi söz konusu değildir.

Marka, Endüstriyel Tasarım, Coğrafi İşaret, Entegre Devre Topografyaları TESCİL EDİLİR ve bunlara verilen belge TESCİL BELGESİ'dir. MARKA TESCİL BELGESİ, ENDÜSTRİYEL TASARIM TESCİL BELGESİ, COĞRAFİ İŞARET TESCİL BELGESİ, doğru terimlerdir. Patent bir belge türü olduğu için, yeni buluşlara verilen bu belge yerine  tescil belgesi terimi kullanılmamaktadır.

Dünya Fikri Haklar Örgütü'nün Fikri Haklar Ayırımı

  

Kaynak : World Intellectual Property Organization   (http://www.wipo.int)
Türkçesi : M. Kaan DERİCİOĞLU, 2001


([1] ) Özgün, "original" karşılığı olup, "taklit olmayan" anlamındadır.

         
     
TurkCADCAM.net > Türkiye'nin yeni ürün tasarım, geliştirme, CAD/CAM/CAE, CNC, kalıp ve imalat teknolojileri portalı
***** Sektörün profesyonel bilgi ve işbirliği platformu *****
© 2002-2017  Sinerji Yayıncılık, Tanıtım ve Danışmanlık Hizmetleri
Bu portaldaki içerik, ancak kaynak belirtilmesi ve izin alınması şartıyla yayınlanabilir.